Boyun eğicilik şeması, bir ilişki içerisindeki kişinin kendini geri çekmesidir.

Boyun Eğicilik Şeması Nedir?

yazar:

kategori:

Boyun eğicilik şeması, bir ilişki içerisindeki bireylerden bir tanesinin kendi ihtiyaçlarını çatışma çıkmaması amacıyla yok sayması ya da duygu ve düşüncelerini bastırması şeklinde tanımlanabilir. Boyun eğen kişi duygularını muhatabına ifade ettiği anda, karşısındaki kişiden olumsuz bir tepki alacağına, kendi arzularının karşısındaki kişinin arzuları ile çatışacağına inanmaktadır. Bu tablodaki en korkulan şeyse muhatabının sevgisini kaybetmektir. Sevgi kaybedildiğinde ise kendisini terkedilmiş olarak bulabilir. Sevilmenin insanın ihtiyaç hiyerarşisindeki en temel ihtiyaçlardan biri olduğu düşünüldüğünde, herhangi bir psikolojik çatışma anında karşısındaki kişinin sevgisini kaybetmenin ne kadar büyük bir kayıp olduğu hissedilebilir. Bu nedenle boyun eğen kişi muhatabının- bu muhatabı eş, iş arkadaşı, patron veya temel ihtiyaçlarını karşılamayı reddeden ebeveyn olarak daha belirginleştirebiliriz- sevgisini yitirmemek için doğal davranışlarını bastırma, duygularını geri çekme yoluna başvurmaktadır. Burada tam olarak gerçekleşen durum, kendisiyle aynı şartlardaki bir kişi karşısında özveride bulunup hoşnut olmadığı durumlara hoşgörü ile yaklaşma durumu değildir.

Bu durum şema düzeyinde ( bilinçdışı bir düzeyde ) yaşanan, kişiyi ilişkisinde rahatsız eden, onu içsel olarak geren nevrotik bir durumdur. Boyun eğici eş, yazının başlığında belirttiğim gibi karşısındaki kişinin sevgisini, kendi duygu ve davranışlarını geri çekerek veya bastırarak satın aldığına inanmaktadır. Bastırdığı duyguları mukabilinde partnerinin sevgisini satın almış olmaktadır.

Boyun Eğme ve Öfke Patlamaları

Bu noktada satın alma tabirinin özel bir anlamı bulunmaktadır. Mesela pahalı bir ayakkabı satın aldığımızda, ayakkabının mükemmel olmasını bekleriz. Tozlanmaması için daha da telaş yapar, ayakkabımıza insanların basmaması için aşırı çaba sarf ederiz. Biz bu kadar özenli davranırken, ayakkabı tabanından açılırsa, o kadar para verdiğimiz ve temizliği için çaba sarf ettiğimiz için öfkeleniriz. Bu alışverişte bizi sinirlendiren şey, ayakkabının tabanının açılması değil, aksine bu ayakkabıya yaptığımız aşırı yatırımdır. Satın alırken verdiğimiz her fazla miktar ölçüsünde sinir katsayımız artar. Boyun eğen kişi, kendi benliğini baskı altına alıp, bastırdığı duygu ve davranışlarının hem fazlalığı hem de nitelikleri ölçüsünde öfke patlamaları yaşar. Boyun eğdiği bir psikolojik çatışma esnasında ne kadar çok kendini tuttu ise sonraki kavga esnasında o miktarda patlama yaşar.

Boyun eğme davranışının kökeninde;

Çocuklarının isteklerini aşırı eleştiren ve ani öfke patlamaları ile onların taleplerine cevap veren anne babalar yatmaktadır. Çocuklar doğal tepkileri öfkeli bir şekilde karşılandığında, duygularının ve o andaki davranışlarının bastırılması gerektiğini düşünürler. Benzer durumlarla karşılaştıklarında davranışlarını geri çekerler veya bastırırlar. Buradaki asıl amaç anne babanın sevgisini kaybetmemek, onlar tarafından terkedilmekten kurtulmaktır. Ebeveynin sevgisini satın almak ve kaybetmemek uğruna çocuk kendi doğallığını, benliğini harcar. Yetişkin bir kişi olduğunda ise aynı davranış kalıbını kendi ilişkilerinde kullanır. Eşinin sevgisini kaybetmemek veya onun tarafından terkedilmemek amacıyla duygularını bastırır, davranışlarını geri çeker, arzularını ifade etmez.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir